Ömerin dillere destan bez macerası, benim "ufff hiç uğraşamicam, nasıl olsa pedagoglarda öyle demis" bahanesinin arkasina sığınıp, tekrar beze dönmemin ardından, babasının "yeter ödediğim bez paraları" diyerek, çakmağı eline almasıyla son buldu.
Evet; Çakmak, bıçak, dayak vb... okuduğumuz, araştırdiğımız kadarıyla, asla yapilmamasi gereken cok yanlış, hatta yanlış demenin yetmeyecegi kadar kötü bir tutum... ancaaakkk gel-gelelim ne varsa atalarimizda var. Kimseye evet bu tutumu sergileyin demiyorum ama vallahi bizde çok işe yaradı yaa. . Baba bizimkini bi korkuttu hatta yaninda ben bile agliyordum "nolur yapma,yeter bırak " diye, baba çocuğu bırakır bırakmaz, "men cis bapcam" dedi gitti tuvaletine oturup yapti cisini.. ulan dedim, ben o kadar ugrastim seninle, saatlerce karnim burnumda, tuvaletin basinda kramp tuttu heryanim da yapmadin cisin, bi cakmak korkusuna nasil da gittin ogrendin hemen. Demekki butun kastin banaymis. Neyse... 3.5 yasini bir-kaç ay geçe bu şekilde öğrenmiş oldu bizim sıpa.
Sıra geldi 2 numaranın maceralarina derken benim şimşekler çaktı ve "ordan kaçan, burdan tutan, destek,köstek" hesabı, 3 yaşını doldurmasina 2 ay kala, toplamda 1 haftada hallettik çok şükür :))))
Tabii herkeste olduğu gibi bizde de annaneye göndermeler olmadı değil. Ilk zamanlarinda , büyük tuvaletini yapamiyor ve "kapilar acilmio anneee" diyordu, yaptığı zaman da "A işte kapilar açıldı geldiler" dedi. Bir sonraki tuvaletini yapmak için banyoya geldiğinde, onları orada goremeyince, şok oldu. Oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi üzüldü, ne diyeceğini şaşırdı falan, hemen araya girip "onları ananaya gönderdik kızım, sen kapıları açtın ya, onlarda ordan ananaya gittiler" dedim. İçi rahatladı çocuğumun.:)
Her ne kadar sponten gelişmiş olsada, ananaya gonderilmeden tuvalet alışkanlığı kazanilmiyor galiba. :))