Uzun zaman oldu bişey yazmayalı. Yazıcam dedim fırsat bulamadım. Yazıcam dedim bloğa giremedim derken 1-1.5 ayı devirdim.
Yazıcam da nasıl yazıcam. Önce erken doğumun en tehlikeli bölümünü atlatıp anana evinden ayrıldık. Eve bigeldikkiiii ev almış başını gitmiş. Her yer olmuş bir karış toz. Bir ayı geçmiş ev boş kalmış. Hem piis, hem soğuuk insana resmen 'git git geri git ' diyor.
Hal böyle olunca ev de dahil olmak üzere herkez bir beklentiye girmiş durumda.
Ev temizlik - düzen bekler.
Koca yemek bekler.
Bebeler ilgi - alaka - bakım bekler.
Karnımdaki desen dünyaya erkenden gelebilmek için biraz yıpranıp yorulmamı bekler.
Nitekim öylede oldu. Hiçbirinin beklentisi tam anlamıyla karşılanamazken en ufağınki oldu. eve geldikten ortalama 10-15 gün sonra doğdu sıpa. Tabii ki erken doğumla 33+3'te.
Tehlikeli zaman geçti bizi eve yolladılar ya bende bir rahatlık bir rahatlık sorma gitsin. Facebook'a resim koymalar. Doğdu doğdu diye sağı solu aramalar. Aradan biraz zaman geçipte durumu öğrenince benm havam söndü tabi. Bebek küvezdeymiş.' Ne zaman gelcek' diye soruyorum 'gelmicek' diyorlar. Ben gidip görebilirmişim. O da yalnızca bir kez yanına girebilirmişim. Daha sonra sadece odanın camını açıp gösterebilirlermiş.
Nasıl acı nasıl zor bir durum anlatamam. Ne zaman çıkacağı belli değil. Kendi doktoruma yalvarıyorum çaresizlikten beni çıkarmayın diye. 'Tamam bigece daha kal istiyorsan ama bebek çıkana kadar tutamam seni burda' diyo. 1 numaralı olandan beri en korktuğum şey geldi başıma. Bebeği hastanede bırakıp eve döncez. Mecbur.
33+3'te doğdu ya 35. haftasını doldurana kadar orda kalması lazımmış. 'Tabii tabii eve gideriz daha kötü olur yok burda daha iyi bakılır' diye diye Kendimizi buna alıştırdık. Ertesi gün ben hastaneden çıkmadan bebeğin doktoru geldi ve ' bebeğiniz çok hızlı ilerliyor böyle giderse 3-4 güne kadar veririz size' demezmi uçtuk havalara. Sevinçli sevinçli gittik eve. Ertesi gün süt götürmeye gittiğimizde bende gene bihaller bihavalar kesin beslemek için alcaklar beni içeri yarın da vercekler bebemi. Ama nerdee. Bir gittimki yavrum ne emzik ne biberon daha hiçbişey alamıyor bantlamışlar incecik bihortumu dudağına benim götürdüğüm sütleri mideye veriyorlar. Beni aldımı biağlama. Erken doğmanın verdiği hareketler de var tabi. Ah yavrum ah kuzum erken doğmayaydın iyiydi diye ağıt yakcam nerdeyse camın arkasından.
Doktor 3-4 gün dedi ya her geçen gün daha çok batıyor insana. Öyle demiş olmasa biz zaten alıştırmıştık kendimizi 10 güne ama ümitlenince insan her gün daha büyük biboşluğa düşüyor.
7.gün süt götürmeye gittiğimde bir baktım ağzında emzik cok-cok emiyo. Yüz ufacık ya emzik suratı kaplamış nasıl komik görünüyo anlatamam. Bende bir mutluluk bir sırıtış 32değil 40dişim olsa hepsi gözükecek. Hareketlerle hemşireye biberon içtimi diye sordum yok dedi neyse dedim olsun buna şükür. Derken ziyaret saati bitti ama hemşire benim olduğum camı kapattırmadı. Herkez gitti bi biz kaldık. Bir de bizim camdan gözüken 1-2bebeğin aileleri. Bizim sayemizde onlarda daha uzun süre bebeklerini izlemiş oldular. Bu sayede azıcıkta onlardan dua almış olduk iyi oldu. Bu arada hemşire aldı benim bebeği biberonla beslemeye başladı. 1 numarada yanımda onunla birlikte keyifle izliyoruz bunları. 'Di bebek süt içiyor annne' diyip duruyo. Bebek doğduktan sonra 12-13 gün hala ismi belli değildi ve hastanede yatarken nedense bizim oğlan ona 'di' ismini taktı. Di bebek aşşa, di bebek yukarı.
Süt bitti. Gaz çıktı. Bez değişti. Yarine konuldu. Hemşire kapıya gelin diye işaret etti. Koşa koşa gidiyorum ne dicek diye. Sonunda güzel bir haber '3saat sonra beslemeye gelin'.
3 saat sonra gittiğimde bebeği tutmakta çok zorlandım. Sanki hiç bebek kucaklamamışım gibi. Sanki yeni doğan bebek kucaklayalı yıllaar-yıllar olmuş gibi. Halbuki bu bıdının erken doğmasıyla birlikte 2ve3'ün arası 9ay17gün oldu. Şaka gibi. Ama bebek o kadar küçük o kadar küçük ki anlatamam. Emziremiyorum, biberonla besleyemiyorum gazını çıkartmak için omzuma alırken bile ellerim titriyor. Öyle böyle hallettik sonunda. 3saat sonra tekrar gelin dediler. O 3saat içinde bana bişey olmuş annelik tekrar içime oturmuş. Bu sefer o kadar rahat tuttum ki bebeği. Sanki yıllardır prematüre hemşireliği yapıyorum. Giderken bana sabah eşyalarınızla gelin taburcusunuz dedi. Ohhhh çok şükür rahat bir nefes.
Sabah gidip aldık bebeğimizi. Eve çıkabilirmişiz ama çok dikkat etmeliymişiz. Yanına kimseyi almamalı aldığımızı da maskeyle almalıymışız. 1ay çok tehlikeli kesinlikle mikrop kapmamalıymış. Hem bunlardan dolayı hemde iki gün sonra kontrole çağırıldığımızdan zaten evimiz hastaneye uzakta kendisinin evi yakında olduğu için doğum gününden beri kaldığımız babanne evine gittik. 2gün sonra gittiğimiz kontrolden olumlu ayrılınca kendi evimize dönmeye karar verdik ve tam bir haftadır evimizdeyiz.
Doğmadan önce beni yatırdı ayrı çektirdi. Doğduktan sonra kendi küvezde yattı ayrı çektirdi. Başı acı, sonu tatlı diye ümit ederek bundan sonrasında çok akıllı-uslu, yat diyince yatan, kalk diyince kalkan, güzel güzel emip, gazlarını rahat rahat çıkartan performans bekliyoruz kendilerinden.
Ama herşeye rağmen kavuştuk ya Şükür Kavuşturana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder